Ford CEO’su: “Çinli Üreticiler Bizden 10 Yıl İleride”

batarya fabrika

Ford CEO’su Jim Farley, Çin’in elektrikli araç üreticilerinin batarya teknolojisinde ABD’nin yaklaşık 10 yıl önünde olduğunu ve bu farkı kapatmanın en kritik yolunun, Çin’in fikri mülkiyetine haklarına erişim sağlamak olduğunu belirtti. Farley, Çin’in batarya teknolojisindeki üstünlüğünün, ABD otomotiv endüstrisi için büyük bir tehdit oluşturduğunu ve bu tehditle başa çıkmak için Çin’in bilgi birikimini kullanmanın şart olduğunu vurguladı.

Farley, The New York Times’a verdiği röportajda, Ford’un bu alanda rekabet edebilmek için Çin’in teknolojisine erişim sağlaması gerektiğini ifade etti. Farley’nin açıklamaları şöyle: “Onlarla rekabet etme yolumuz, onların fikri mülkiyetine erişim sağlamaktan geçiyor. Bu, onların 20 yıl önce bizimkine ihtiyaç duyduğu gibi bir durum. Daha sonra ise kendi yenilikçi ekosistemimiz, Amerikan yaratıcılığı, büyük ölçekli üretim kapasitemiz ve müşterilerle olan yakın ilişkimiz sayesinde onları küresel çapta yenebiliriz. Bu, endüstriyel ekonomimizi korumak için verilen en önemli yarışlardan biri olacak.”

 

Çin’in LFP Batarya Teknolojisi: Bir Amerikan Mirası mı?

Farley’nin planları geleceğe dair bir vizyon değil, halihazırda devam eden bir girişimin parçası. Ford, şu anda devasa bir batarya üretim tesisi olan BlueOval Battery Park’ı inşa ediyor. 2026 yılında faaliyete geçmesi beklenen tesis, Çin’in CATL şirketinin lityum demir fosfat (LFP) batarya teknolojisini kullanarak binlerce batarya üretecek.

Ancak CATL’nin bu teknolojisinin kökeni bir Amerikan hikayesi barındırıyor. LFP teknolojisi ilk olarak Teksas Üniversitesi’nde geliştirildi ve ardından A123 Systems LLC adında bir Amerikan girişimi tarafından ticarileştirildi. Obama yönetimi döneminde bu girişime büyük yatırımlar yapıldı. Fakat elektrikli araç pazarı o dönemde yeterince hızlı gelişmediği için A123 Systems iflas etti. Şirket, dönemin en büyük Çinli otomotiv parça şirketi tarafından satın alındı ve LFP teknolojisi Çin’in eline geçti.

Bugün geriye dönüp bakıldığında, bu teknolojinin sadece Amerikan elinden çıkıp başka bir ülkenin kontrolüne geçmesi değil, aynı zamanda ABD’nin en büyük rakiplerinden biri olan Çin’in bu teknolojiyi tamamen domine etmesi şaşırtıcı görünüyor. Bloomberg’in raporuna göre Çin, şu anda dünya çapında üretilen tüm lityum iyon bataryaların %83’ünü kontrol ediyor.

 

Çin’in Tehdidi ve Ford’un Yanıtı

Çin’in uygun fiyatlı elektrikli araçlarının ABD pazarına henüz tam anlamıyla girmemiş olması Ford için bir avantaj olarak görülüyor. Ancak BYD gibi Çinli otomotiv devleri, Avrupa ve Asya’da Ford’un pazar payını tehdit ediyor. Ford, Çin’e karşı koymak için uygun fiyatlı bir elektrikli araç geliştirme çalışmalarına başladı. Şirketin, 30 bin doların altında bir giriş seviyesi elektrikli araç üzerinde çalıştığı belirtiliyor.

ABD’ye ithal edilen Çin menşeli araçlara uygulanan yüksek tarifeler, Ford’un Çinli üreticilerle rekabet edebilmesini sağlarken aynı zamanda Çin’de üretilen Lincoln Nautilus gibi araçların ABD’de daha pahalıya satılmasına neden oluyor.

 

Yarış Yeni Başlıyor

Farley’nin açıklamaları, elektrikli araç endüstrisindeki rekabetin artık sadece otomotiv tasarımı ve üretimiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda teknolojik üstünlüğün belirleyici bir faktör olduğunu gözler önüne seriyor. Çin’in yıllar önce batarya teknolojisine yaptığı yatırımın meyvelerini topladığı bu dönemde, Ford gibi büyük oyuncuların rekabet edebilmek için yenilikçi stratejiler geliştirmesi gerekiyor.

Elektrikli araçların geleceği, teknolojik işbirlikleri ve inovasyon savaşlarıyla şekillenmeye devam edecek gibi görünüyor. ABD’nin endüstriyel ekonomisini koruyabilmesi için bu yarışı kazanması kritik önemde. Ford’un Çin ile yaptığı işbirlikleri, bu yarışın nasıl sonuçlanacağını belirleyecek önemli adımlardan biri olacak.

 

Kaynak: https://www.carscoops.com/2025/02/fords-ceo-says-china-is-10-years-ahead-of-us-in-ev-batteries-needs-to-access-their-ips/

Bu İçeriği Paylaş