Özellikle kırsal kesimde yokuş performansı sebebiyle “Keçi” lakabıyla tanınan Renault 12, Fransız menşeili bir model olmasına rağmen ülkemizde o kadar sevildi ki, artık onu “içimizden biri” veya “yabancı damat” olarak tanımlamak daha doğru olacaktır.
1960’lı yılların ortalarında Renault, otomobil dünyasında yeni bir sayfa açmaya karar vermişti. Fransız otomotiv devinin hedefi, Renault 8 ile Renault 16 arasındaki boşluğu dolduracak bir model yaratmaktı. Bu yeni model, geniş iç hacmi, büyük bagaj kapasitesi ve ekonomik motoruyla hem şehir içi hem de uzun yol sürüşlerinde mükemmel performans göstermeliydi. Böylece Proje 117, yani diğer adıyla Renault 12 doğmuş oldu.
Renault 12’nin tasarım süreci, 1965 yılında başladı. Tasarımcıların öncelikli hedefi, aracın üretim maliyetlerini düşük tutarak geniş bir kitleye hitap edebilmekti. Bu amaçla, araç basit ama dayanıklı bir yapıya sahip olmalıydı. Motor, ön tekerleklerin önüne uzunlamasına yerleştirilerek aracın iç mekanında daha fazla alan yaratıldı. 1962’den beri Renault 8/10’da kullanılan demir döküm Cléon ünitesi, Renault 12 için 1289 cc’ye çıkarıldı. Bu motor, araçta yeterli güç ve performans sağlarken, yakıt ekonomisinde de büyük avantajlar sunmaktaydı.
Renault 12’nin üretimi, 1968 yılında başladı ve araç, ilk kez Ekim 1969’da Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtıldı. Tanıtıldığı dönemde, araç iki farklı versiyonla piyasaya sürüldü: L ve TL. Her iki model de 40 kW gücünde 1289 cc motorla donatılmıştı. Daha pahalı olan TL modeli, yatar ön koltuklar, kapılarda kol dayanakları ve ısıtmalı arka cam gibi ekstra donanımlar sunmaktaydı.
Renault 12’nin üretimi ve satışı 1980 yılında Avrupa’nın çoğunda sona erdi. Ancak model, dünya çapında Renault iştirakleri tarafından üretilmeye ve satılmaya devam etti. Türkiye’de Renault 12 üretimi 1999 yılına kadar sürdü ve Romanya’daki Dacia fabrikası 2004 yılına kadar R12 tabanlı otomobiller üretmeye devam etti. Bu uzun üretim süreci, Renault 12’nin dünya genelinde ne kadar popüler olduğunu göstermektedir.
Renault 12, motor ve teknik özellikleriyle dönemin standartlarının ötesine geçen bir araçtı. Önden çekişli yapısı ve uzunlamasına yerleştirilmiş motoru, aracın yol tutuşunu ve denge performansını artırmaktaydı. Aracın süspansiyon sistemi, arka aksın sert ancak hafif olması sayesinde konforlu bir sürüş sunmaktaydı. Ayrıca, aracın aerodinamik yapısı ve düşük yakıt tüketimi, Renault 12’yi ekonomik bir aile otomobili haline getirdi.
1970 yılında Renault, iki yeni model tanıttı. İlk olarak, station wagon versiyonu piyasaya sürüldü. Bu model, sedan versiyonuyla aynı donanım seviyelerini ve motoru kullanmaktaydı. İkinci olarak ise, yüksek performanslı Renault 12 Gordini tanıtıldı. Bu model, iki çift namlulu karbüratör, güçlendirilmiş krank mili ve beş vitesli şanzıman gibi özelliklere sahipti. Gordini, 185 km/s hıza ulaşabiliyordu ve yalnızca çift beyaz çizgili mavi renkte satılıyordu.
1972 yılında tanıtılan R12 TS modeli, çift Weber karbüratörle donatılarak gücü artırılmış ve azami hızı 150 km/s’ye çıkarılmıştı. Estetik olarak, özel Gordini tarzı jantlar ve yan taraftaki krom şeritlerle diğer modellerden ayrılmaktaydı. TS modeli ayrıca entegre koltuk başlıkları ve soğutma sıvısı sıcaklık göstergesi gibi ekstra özellikler sunmaktaydı.
Renault 12’nin Türkiye’deki üretimi ise 1971 yılında Bursa’da bulunan Oyak-Renault fabrikasında başladı. İlk olarak dört kapılı sedan versiyonu ile tanıtılan araç, kısa sürede geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmayı başardı. 1980’lerin sonlarına kadar süren üretim, Türkiye’de Renault 12’nin geniş bir yaygınlık kazanmasını sağladı. Dönemine göre düşük yakıt tüketimi, kolay yedek parça temini ve dayanıklılığı gibi özellikleriyle Türk tüketicisinin beğenisini kazanmıştır.